Çanakkale’nin gözbebeği Bozcaada, kendi halinde geçirdiği sakin dönemleri geride bıraktı. Ardı ardına açılan yeni mekânlar ve artan sayısız seçenekle kafası karışanlar arasındaysanız, Bozcaada’da mutlaka gidilmesi gereken yerlere göz atın;
Adaya varır varmaz meydandaki Çınaraltı’nda Türk kahvesi içip gelen geçeni izlemek, patlıcanlı böreklerinden tadıp yorgunluk atmak adetten. Çınaraltı’nın kahve yanında getirdiği bademli minik Efibadem kurabiyelerini ağzınıza atarak ada kurabiyelerine giriş de yapabilirsiniz. Gökçeada’dan gelen Efibadem marka kurabiyelerin eline kimse su dökemez diyenler çok.
Çiçek Pastanesi’nin bademli sakızlı kurabiyesi ise öğleden sonraya kalmıyor, önünde kuyruklar oluyor. Veli Dede, hemen meydandaki bir başka meşhur dükkân. Bozcaadalı Göztepe ailesinin markası, bugün adaya özgü pek çok lezzetin bir arada satıldığı bir dükkân haline gelmiş. Yoğun tereyağlı sade kurabiyeyi es geçmemek gerek. Biscottiler, reçeller, adanın en önemli lezzetlerinden koruk ve üzüm suyu... Hepsini torbaya atıp, rüzgarla serinleyen dar sokaklara pikniğiniz yanınızda girebilirsiniz.
Cumhuriyet Meydanı No:9; 0286 697 00 53
Çiçek Pastanesi’nin iki ayrı şubesi var. Sahibi Tahir Günday Çamlıhemşin’den. En iyi pastacıların çıktığı bir bölgeden geldiği için sanırım; ekmeği de, kurabiyeleri de oldukça lezzetli. Ekmeklerinde ekşi ve çiçek maya kullanıyor, ada buğdayı ile ekmek yoğuruyorlar. Şehirde genetiğiyle oynanmış buğdaydan, beyaz undan kaçanlar ada ekmeklerini torbalara doldurup eve de götürüyor. Bozcaada’da sınırlı bir buğday üretimi var. Ancak adada yapılan ekmeklerin çoğu Çanakkale Bayramiç’ten ya da direkt Anadolu’dan getirilen yerli cins buğdaydan yapılıyor.
Rum Mah, Atatürk Cad,; 0286 697 82 26
Bisikletle güne sıkı bir tur atarak başlayacaksanız güney plajlarına doğru giderek Talay Bağları Konuk Evi’nin yolunu tutun derim. Hem Sulubahçe plajına yakın eğlenceli bir parkur, hem de yolun sonunda nefis bir kahvaltı var. Reçeller, ekmekler derken adada kahvaltılar iddialı ama Talay Bağları Konuk Evi bambaşka gerçekten. Sahibi Zehra Talay kardeşi Hülya Talay ile birlikte adanın en zarif kahvaltı sofrasını kuruyor. Özenle hazırlanmış meyve tabakları, bağın üzümleri, farklı çeşitlerdeki onlarca taze domates ve peynirler, sıcak sıcak fırından çıktıkça servis ettikleri börekler, omletler, Zehra Hanım’ın meyveli tartları... Yemyeşil bağın huzurlu ortamında hem lezzetleri hem de sunum şıklıklarıyla uzun süre akıldan çıkmayacak bir keyif yaşatıyorlar. Aslında sadece bağ evinde konaklayan misafirlere özel bu kahvaltı, yoğunluğa göre dışarıdan kabul alıyor. Mutlaka rezervasyon gerekiyor! Sulubahçe tabelalarını takip edin ve tarif için Konuk Evi’ni arayın.
0 533 370 30 30-0 531 912 71 71
Çanakkale’nin taptaze ve leziz deniz ürünlerini tadabileceğiniz 80 yıllık köklü Yalova Restaurant, Türkiye’de pek muadili olmayan inci gibi bir işletme. Sahil kenarındaki iki katlı sevimli mekânın masaları hep doludur, bilenler bilir. Üst kattaki mutfağın önünde geniş cam dolapta günlük mezelerden, taze balıklardan siparişlerinizi verip denize bakan masalardan birine kurulursunuz. Birkaç saat önce denizden çıkmış tazecik karidesleri çerez gibi kırıp yersiniz. Yalova’nın Bozcaada’da şube açması ada için bulunmaz nimet. Farklı deniz lezzetleri, klasikler, güzel mezeler için mutlaka uğrayın.
Gürsel Sok. No:21; 0542 715 1045
Adanın bir diğer simgesi bağcılık elbette. Corvus adını ve ürünlerini artık büyük şehirlerde tanımayan yok. Corvus’tan daha eski Yunatçılar (Çamlıbağ), Talay, Ataol gibi ailelerin de titizlikle işleyerek elde ettikleri sonuçlar o kadar güzel ki. Daha az bilinen Amadeus bağları ise kişisel favorim. Bağın hikâyesini sahibi Oliver Gareis’den dinlemek bile günü renklendirmek için yeterli. Herkesin denize girmek için yarıştığı berrak Ayazma plajına giden yolda Mozart levhasını görünce hemen direksiyonu kırın ve Oliver’ın bugüne kadar gördüğüm en temiz tesislerden birini kurduğu bağını mutlaka ziyaret edin. Avusturya’dan gelip Bozcaada’ya aşık olan anne ve babası, bu elverişli iklim koşullarında sadece kuntra ya da karalahna üzümü ile yetinmek istememiş ve cabernet ekmeye karar vermiş. Bugün aile işini Oliver devam ettiriyor. Adada yetişen kırmızı üzümün lezzeti tartışılmaz ama bana göre beyazlardaki eksikliği Oliver’ın cesur tercihleri (grillo, cuvee blanche gibi) nihayet başarıyla kapamış.
Bozcaada’ya has beyaz üzümler ise çavuş ve vasilaki. Daha çok sofralık olarak kullanılan Çavuş üzümü, Bozcaada’nın yemeğe doyum olmayan en kıymetli lezzetlerinden. Meydandan limana inen yolda kurulan açık pazarda salkım salkım satın alıp yiyin, yetinmeyin bolca arabanıza doldurun, eşe dosta dağıtın.
Rezervasyon için; 0286 697 81 8
Pazarın hareketinden de sıyrılarak kendinizi deniz kenarına atınca sıra sıra dizili meşhur balık restoranlarıyla karşılaşıyorsunuz. Bozcaada limanı sakin, manzarası hep şahane. Fakat manzaralı restorandan uzak durma hissi herkeste hakim. Deniz kenarı diye beş on katı fahiş fiyat ödeyip özensiz yemekler yemekten bıkan soluğu ara sokakta açılan minicik bir dükkânda, mahalle meyhanelerinde alıyor. Sokak aralarındaki meyhane sayısı da gereğinden fazla bir artış yaşamıyor değil.
Talay ailesi tarafından geçen yıl açılan Asma 6, Esra ve Mehmet Talay’ın hem deniz ürünleri hem de meze konusundaki hassas yaklaşımıyla limanın keyfini rahatça yaşatan, derde derman bir mekân. Günlük mezeler leziz, deniz balığı dışında balık yok. Türkiye’nin böcek ihtiyacının büyük bir bölümü, karides ve ahtapotun en lezzetlileri Bozcaada’dan çıkıyor. Küçük tekne ve kayık balıkçılığı da hâlâ yaygın. Tabii hem balık, hem de böcek ve kabuklular azalmış. Ada hissinin yarattığı balık saplantısına takılı kalmamak da gerek. Otları, etleri, mezeleri, pembe pembe ada domatesleri, ekmekleri, salça ve reçelleri de yeterli. Ayrıca paket servisleri de mevcut.
Liman içi No: 6; 0533 775 70 54
Küçük ve samimi bir lokanta arıyorsanız tercihinizi Ada'm Restaurant’tan yana kullanın. Üfür üfür ada rüzgârı estiren sevimli teraslarında taze mezeler ve özenle pişen deniz ürünleri tatmak büyük keyif.
Cumhuriyet Mah. Alsancak Sok. No:42; 0286 697 84 04
Tam da bu düşünceyle ana yemek olarak balık yerine kırmızı et servis etmeye başladığını anlatan Selçuk Aykan’ın restoranı Maya Bozcaada, genel standartların çok üzerinde, ‘keyif almak’ tanımının hakkını veren bir adres. Plajlara gidilen köy yollarından birinde gizlenmiş salaş bir bahçede bugüne kadar tattığım en güzel ekmekleri yapan Aykan’ın, kuru meyveli ekşi maya ekmeğini mutlaka tadın. Selçuk Aykan’ın Maya’dan önceki profesyonel hayatı bol seyahatli geçmiş. Polonya’da fırın açarak ekmeği öğrenmiş. Yemek yapmayı ve mutfağa girmeyi hep çok sevmiş. Bozcaada’ya yerleştikten sonra ada peynirlerini tuzlu bulunca peynir işine de eğilerek kendi peynirlerini yapmayı, yıllandırmayı çözmüş. Aykan’ın meze ve zeytinyağlılarında kullandığı farklı aromalar yaratıcı ve çok lezzetli. Kendi ricottasıyla pişirdiği cheesecake’ine denk geldiyseniz bolca yiyin, dönünce yemediğiniz dilimlerin rüyasını görebilirsiniz. Amerikan Çeşme Mevkii, Küme Evleri; 0286 697 80 50
Uzun yıllar önce, henüz Akvaryum koyu bakirken açılan, ada genelindeki tüm otellerden farklı. Kendine ait bir dünya kuran Deniz ve Berna Pak, çoğunlukla ahşap kullanarak tasarladıkları güzel odalarında, koya bakan manzaralı ve sakin bir restoranla misafirlerini ağırlıyor. Dört farklı tipte odaları mevcut.
Alaybey Mah, Mermerburnu Mevkii, No:31; 0532 746 46 18
İlginizi Çekebilir: Kapadokya'da Gidebileceğiniz En İyi Mekanlar